Rsf, 2023 Yılında Türkiye’de 43 Gazetecinin Cezaevine Girdiğini Açıkladı.

Merkezi Paris’te bulunan Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2023 yılı bilançosunda, Türkiye’de 43 gazetecinin cezaevine girdiği kaydedildi. RSF’nin konuya ilişkin açıklamasında, “Bu sayı, yıldırma amaçlı tutuklamalara yaygın şekilde başvurulduğunu gözler önüne seriyor” denildi.

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2023 yılı bilançosu yayınlandı. Bilançoda, dünyada 521 gazetecinin tutuklu olduğu, en az 13’ü Gazze’de olmak üzere 45 gazetecinin de öldürüldüğü ifade edildi. Konuya ilişkin RSF Türkçe’nin basın bülteninde 9 habercinin örgütlü suçları, 6 gazetecinin de yolsuzluğu araştırırken öldürüldüğü belirtildi. Meslekleriyle açık bir bağlantı tespit edilemeyenlerle beraber Gazze’de öldürülen habercilerin sayısının 56’yı bulduğu kaydedildi. Gazeteci cinayetleri ve tutuklamalarında yüzde 8,4 oranında bir düşüş tespit eden kuruluş, dünyada 54 medya temsilcisinin rehin, 84’ünün de kayıp durumda olduğunu açıkladı.

Son 5 yılda öldürülen gazetecilere ilişkin ise, “Son 5 yılda görev başında öldürülen gazeteci sayısındaki kademeli düşüş, kısmen gazeteci güvenliğinin artırılması ve 2003-2022 döneminde 600 kadar gazetecinin görev başında öldürüldüğü Irak ve Suriye’deki ölümcül zirvelerin geride bırakılmasıyla açıklanabilir. Barış zamanlarında, gazetecilik faaliyetlerini korumaya dönük tedbirler, özellikle de yasalar ve cezasızlıkla mücadele mekanizmaları yoluyla güçlendirilmesi, ölüm sayılarında düşüşe yol açtı” ifadelerine yer verildi.

DELOİRE: GAZZE’DE GAZETECİLER SİVİLLER OLARAK AĞIR BİR BEDEL ÖDÜYOR

Bu sene öldürülen 45 gazeteciden 23’ünün çatışma bölgelerinde, bunlardan 17 gazetecinin ise İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalar esnasında öldürüldüğü belirtildi. RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire’in Gazze’de öldürülen gazeteciler için yaptığı şu değerlendirmeye yer verildi:

“Gazze’de gazeteciler siviller olarak ağır bir bedel ödüyor. Görevleri kapsamında öldürülen gazetecilerin sayısının çok yüksek olduğunu görüyoruz: En az 13’ü küçücük bir bölgede can verdi. Durumun gerçekliğini ve gazetecilerin nasıl kasıtlı hedef alındığını tespit etmesi için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne şikayette bulunduk. Genelde ise, çalışmaları sırasında ya da görevleri nedeniyle öldürülen gazetecilerin sayısında keskin bir düşüş saptandı: Bu düşüş uzun bir döneme yayılıyor. Neden mi? Haber merkezlerinde alınan güvenlik önlemleri, eğitim ve koruyucu ekipman tahsisi, dikkat, cezasızlıkla mücadelenin etkileri ve hükümetler arası kuruluşların faaliyetlerini sayabiliriz. Kuşkusuz STK’ların çalışmalarının da etkisi var.”

“İRAN VE TÜRKİYE’DEKİ BASKI YÖNTEMİ GAZETECİLERİN SÜREKLİ TUTUKLANIP BIRAKILMASI ÜZERİNE KURULU”

Açıklamada İran ve Türkiye’ye ilişkin şu ifadeler yer aldı:

“Bu iki ülkenin adı, ‘en çok gazeteci tutuklayan ilk üç’ arasında geçmese de tutuklamadıkları anlamına gelmiyor. Gerçek şu ki İran ve Türkiye’deki baskı yöntemi gazetecilerin yıl içinde sürekli tutuklanıp bırakılması üzerine kurulu. 2023’de Türkiye’de 43, İran’da 58 gazetecinin yolu hapishaneden geçti. 569 tutuklu gazeteciden 258’i Çin (Hong Kong dahil), Myanmar, Belarus ve Vietnam’da bulunuyor.”

Türkiye’deki gazetecilerin durumuna ilişkin şu ifadelere yer verildi:

“Kürt gazetecilerin iktidar için ‘özel hedef’ teşkil ettiğini bildiren RSF, 2023’te 43 gazetecinin Türkiye cezaevlerinden geçtiğini, 7’sinin 1 Aralık 2023 tarihi itibariyle halen mahpus olduğunu, bunlardan 4’ünün ‘tedbir amaçlı tutuklu’ bırakıldığını açıkladı.

RSF tutuklamalara ilişkin olarak, ‘Bu sayı, yıldırma amaçlı tutuklamalara yaygın şekilde başvurulduğunu gözler önüne seriyor’ şeklinde açıklama yaptı.

Açıklamada ayrıca 2022’de başlayan bir sürecin devamı olarak Nisan 2023’te en az 13 Kürt gazetecinin seçimlerden önce tutuklandığını, birçoğunun da tahliye edildiği belirtildi.

“1 ARALIK İTİBARIYLA 67 KADIN GAZETECİ HAPİSTE”

Cezaevindeki kadın gazetecilere ilişkin şunlar kaydedildi:

“Dünyada 1 Aralık itibarıyla 67 kadın gazeteci hapisteydi ki, 8’i demir parmaklıkların ardına 2023’te konuldu. Bu anlamda Çin, Belarus ve Myanmar, erkeklerde olduğu gibi kadın habercileri de tutuklamada başı çekiyor. Çin’in hapiste tuttuğu 121 gazeteciden 14’ü, Belarus’un hapsettiği 39 gazeteciden 10’u kadın. Ortadoğu’da İran da, kadın gazetecilerin en ağır baskılarla karşılaştığı ülkelerden.

RSF Bilançosuna göre, dünyada gazetecilere verilen en ağır sekiz cezadan altısı kadınlara kesildi: Myanmar’da Sai Zaw Thaike 20 yıl, Çin’de Xu Zhiyong 14 yıl, İran’da Niloofar Hamedi 13 yıl, Belarus’ta Maryna Zolatava ve Lioudmila Tchekina 12’şar yıl, İran’da Elaheh Mohammadi 12 yıl, Burundi’de Floriane İrangabiye 10 yıl ve Belarus’tan Valeriya Kastsiouhova 10 yıl hapisle cezalandırıldı.

İran’da Mahsa Amini’nin 16 Eylül 2022’deki ölümünün ardından etkinlik gösteren ‘Kadın, Hayat, Özgürlük’ Hareketi’ni haberleştirmekten tutuklanan 31 kadın gazeteciden beşi (Niloofar Hamedi ve Elaheh Mohammadi dahil) halen hapiste.”

Kaçırılan gazeteciler hakkında ise, “Bu yıl kaçırılan yedi gazeteciden ikisinin halen kendilerini kaçıran örgütlerin elinde bulunduğuna işaret ediyor: Mali’de Saleck Ag jiddou ve Moustapha Koné, Fransız haberci Olivier Dubois’nın bu ülkede salıverilmesinden birkaç ay sonra 7 Kasım’da ülkenin kuzeyinde kaçırıldı. Gazetecilerin 38’i Suriye’de, dokuzu Irak’ta, dördü Yemen’de, biri de Meksika’da rehin durumda” denildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir